17 Ekim 2015 Cumartesi

Sevgi Neden Önemlidir: Annelerin Hayati Rolünü Kutlama ve Onlara Destek Olma


 Her yıl “Anneler Gününde” annelerin yaptığı harika işi gerektiği gibi kutlarız. “Babalar Günü” de yine onların çocukların mutluluğuna hayati katkılarının hoş bir hatırlatıcısıdır.

Ebeveynler kendilerini, hiç bitmeyen ve görünüşe bakılırsa bazen de takdir görmedikleri bir çocuk büyütme görevine adarlar. Sıklıkla elimizin altında gibi gördüğümüz doğa harikalarından biridir bu. Fakat Lumos’ta biz her gün sevgi dolu ebeveyn bakımının çocuk gelişiminde ne kadar kritik bir öneme sahip olduğunu ve bir çocuğun hayatında bunun eksikliğinde neler olduğunu doğrudan görüyoruz.

Bir bebek gülümsediğinde, bir oyuncağı tuttuğunda, bir ifadeyi taklit ettiğinde ve yeni bir kelime söylediğinde ebeveyninin sevinciyle karşılaşır. Bundan cesaretle çocuk farklı şeyler denemeye başlar ve eylemler, deneyimler ve geri besleme aracılığıyla öğrenir. Bu etkileşim yalnızca bebeğin büyüyen beynindeki sinaptik bağlantıları yapılandırmaz, aynı zamanda çocuk ve ebeveyn arasında mutlak surette bir bağın temellerini atar.

Yetimhanelerdeki çocuklar, bu sevecen yetişkin bağından büyük ölçüde mahrumdurlar ve hayatlarının tümünde bu nedenden fiziksel ve psikolojik olarak acı çekebilirler. Birebir anne ilgisine en çok bebekken yetimhaneye yerleştirilen çocuklar ihtiyaç duyduğundan, bu durum özellikle onlar için geçerlidir.

Yetimhanelerde annelerin statüsü unutulmuş değil. Çoğunlukla hiç tanışmadıkları annelerine hiçbir zaman gönderilmeyen şiirli Anneler Günü kartları yapmaları için garip bir biçimde cesaretlendirilen çocukların durumunu biliyoruz. İyi niyetli fakat genellikle aşırı gergin personelleriyle bu sistem zarara yol açıyor.

Sıklıkla annelerin doğal bağlarını görünür şekilde keserek çocuklarını böyle esirgeme kurumlarına nasıl terk edebildikleri sorusuyla karşılaşıyorum (En iyi tahminle şu an dünya genelinde çocuk esirgeme kurumlarında ve sözde yetimhanelerde 8 milyon çocuk var ve bunların 1 milyonu Avrupa’da bulunuyor. Çalışmalar bu çocukların % 95’inin ebeveynlerinin gerçekte yaşadığını göstermiştir).

Bu sorunun cevabı basit: Çocuk esirgeme kurumlarındaki hemen hemen her çocuğun arkasında seçenekleri tükenmiş bir anne veya baba bulunur. Çoğunlukla engelli, ailelerinin maddi durumu iyi olmayan veya yaşadıkları toplumda etnik azınlıkta olan çocuklar esirgeme kurumlarındadır çünkü böyle durumlarda yardım alınabilecek tek mevcut yer bu kurumlardır.

Çocuklarının tümüne bakabilecek durumda olmayan ve bu çocuklardan hangisinin evde kalabileceği ve hangisinin çocuk esirgeme kurumuna gitmesi gerektiğini seçmek zorunda olan yeni anneler, doğum esnasında eşi ölen ve çalışmayı bırakabilecek durumda olmayıp çocuk bakımı desteği alamayan babalar var. Çok daha rahatsız edici olan, zaman zaman annelere “bu engelli çocuğu unut, eve git ve sağlıklı bir tane yap” diyen tıbbi profesyonellerin olması.

Lumos, dünya genelinde bu toplumdan soyutlanmaya son vermek için çalışıyor. Ailelerdeki ve toplumdaki korunmasız çocukların bakımının desteklenmesi adına hükümetlerin bakım hizmetlerinde reform yapmasını gerektiren karmaşık bir vazife bu. Bu vazifede, çocukları biyolojik ebeveynleriyle yeniden birleştirme veya sevecen koruyucu ailelerin yanına yerleştirme hayati önem taşıyor. Karmaşık ihtiyaçları olan küçük bir azınlık çocuk için toplum içinde küçük evlerde de uzman bakımı sağlanmakta. Lumos, ayrıca Orta ve Doğu Avrupa hükümetlerinden bir kısmını sağlık yardımını finanse etme yollarını değiştirmeleri için ikna etmiş bulunmakta. Bu sayede tüm çocuklar hayat kurtaran tıbbi tedavi alabilecekler.

Ayrıca sözde yetimhanelere daha fazla çocuğun girmesini önlemeye yardımcı olmak adına anneleri destekliyoruz. Örneğin Bulgaristan’da bu yıl 2 ay içinde bir Lumos ebesi ve süt emzirme danışmanı, 25 savunmasız yeni anneye bebekleriyle bağ kurmaları ve onları beslemelerinde yardımcı olmuş ve bu yeni annelerin bebeklerine bakma konusunda kendilerine güvenmelerini sağlamışlardır. Temel besin ve kıyafet desteği paketleri, maddi durumu iyi olmayan ailelerin bir arada kalmasını sağlamakta; Lumos’un sosyal çalışanlar için eğitimi, hastalık veya beslenme yetersizliği riski altındaki çocukların daha erken tespit edilebilmesi anlamı gelmektedir.


Tanık olduğumuz delillerin hiçbiri annelere olan saygımızı azaltmıyor. Bunlar sadece bize dünyanın bazı kısımlarında, sevecen anne ve babaların çocukları için en iyi olanı yapmak adına biraz daha fazla yardıma ihtiyaç duyduklarını hatırlatıyor.

(Bu çeviri Hayat Sende Gönüllüsü Selda Sert tarafından yapılmış olup, makalenin aslına http://wearelumos.org/blog/1390 bağlantısından ulaşılabilir.)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder