Her yıl “Anneler
Gününde” annelerin yaptığı harika işi gerektiği gibi kutlarız. “Babalar Günü”
de yine onların çocukların mutluluğuna hayati katkılarının hoş bir
hatırlatıcısıdır.
Ebeveynler kendilerini, hiç bitmeyen ve görünüşe bakılırsa bazen de takdir
görmedikleri bir çocuk büyütme görevine adarlar. Sıklıkla elimizin altında gibi
gördüğümüz doğa harikalarından biridir bu. Fakat Lumos’ta biz her gün sevgi
dolu ebeveyn bakımının çocuk gelişiminde ne kadar kritik bir öneme sahip
olduğunu ve bir çocuğun hayatında bunun eksikliğinde neler olduğunu doğrudan
görüyoruz.
Bir bebek gülümsediğinde, bir oyuncağı tuttuğunda, bir ifadeyi taklit ettiğinde
ve yeni bir kelime söylediğinde ebeveyninin sevinciyle karşılaşır. Bundan
cesaretle çocuk farklı şeyler denemeye başlar ve eylemler, deneyimler ve geri
besleme aracılığıyla öğrenir. Bu etkileşim yalnızca bebeğin büyüyen beynindeki
sinaptik bağlantıları yapılandırmaz, aynı zamanda çocuk ve ebeveyn arasında
mutlak surette bir bağın temellerini atar.
Yetimhanelerdeki çocuklar, bu sevecen
yetişkin bağından büyük ölçüde mahrumdurlar ve hayatlarının tümünde bu nedenden
fiziksel ve psikolojik olarak acı çekebilirler. Birebir anne ilgisine en çok
bebekken yetimhaneye yerleştirilen çocuklar ihtiyaç duyduğundan, bu durum
özellikle onlar için geçerlidir.
Yetimhanelerde annelerin statüsü unutulmuş değil. Çoğunlukla hiç tanışmadıkları
annelerine hiçbir zaman gönderilmeyen şiirli Anneler Günü kartları yapmaları
için garip bir biçimde cesaretlendirilen çocukların durumunu biliyoruz. İyi
niyetli fakat genellikle aşırı gergin personelleriyle bu sistem zarara yol
açıyor.
Sıklıkla annelerin doğal bağlarını görünür şekilde keserek çocuklarını böyle
esirgeme kurumlarına nasıl terk edebildikleri sorusuyla karşılaşıyorum (En iyi
tahminle şu an dünya genelinde çocuk esirgeme kurumlarında ve sözde
yetimhanelerde 8 milyon çocuk var ve bunların 1 milyonu Avrupa’da bulunuyor.
Çalışmalar bu çocukların % 95’inin ebeveynlerinin gerçekte yaşadığını
göstermiştir).
Bu sorunun cevabı basit: Çocuk esirgeme kurumlarındaki hemen hemen her çocuğun
arkasında seçenekleri tükenmiş bir anne veya baba bulunur. Çoğunlukla engelli,
ailelerinin maddi durumu iyi olmayan veya yaşadıkları toplumda etnik azınlıkta
olan çocuklar esirgeme kurumlarındadır çünkü böyle durumlarda yardım
alınabilecek tek mevcut yer bu kurumlardır.
Çocuklarının tümüne bakabilecek durumda olmayan ve bu çocuklardan hangisinin
evde kalabileceği ve hangisinin çocuk esirgeme kurumuna gitmesi gerektiğini
seçmek zorunda olan yeni anneler, doğum esnasında eşi ölen ve çalışmayı bırakabilecek
durumda olmayıp çocuk bakımı desteği alamayan babalar var. Çok daha rahatsız
edici olan, zaman zaman annelere “bu engelli çocuğu unut, eve git ve sağlıklı
bir tane yap” diyen tıbbi profesyonellerin olması.
Lumos, dünya genelinde bu toplumdan soyutlanmaya son vermek için çalışıyor.
Ailelerdeki ve toplumdaki korunmasız çocukların bakımının desteklenmesi adına
hükümetlerin bakım hizmetlerinde reform yapmasını gerektiren karmaşık bir
vazife bu. Bu vazifede, çocukları biyolojik ebeveynleriyle yeniden birleştirme
veya sevecen koruyucu ailelerin yanına yerleştirme hayati önem taşıyor.
Karmaşık ihtiyaçları olan küçük bir azınlık çocuk için toplum içinde küçük
evlerde de uzman bakımı sağlanmakta. Lumos, ayrıca Orta ve Doğu Avrupa
hükümetlerinden bir kısmını sağlık yardımını finanse etme yollarını
değiştirmeleri için ikna etmiş bulunmakta. Bu sayede tüm çocuklar hayat
kurtaran tıbbi tedavi alabilecekler.
Ayrıca sözde yetimhanelere daha fazla çocuğun girmesini önlemeye yardımcı olmak
adına anneleri destekliyoruz. Örneğin Bulgaristan’da bu yıl 2 ay içinde bir
Lumos ebesi ve süt emzirme danışmanı, 25 savunmasız yeni anneye bebekleriyle
bağ kurmaları ve onları beslemelerinde yardımcı olmuş ve bu yeni annelerin
bebeklerine bakma konusunda kendilerine güvenmelerini sağlamışlardır. Temel
besin ve kıyafet desteği paketleri, maddi durumu iyi olmayan ailelerin bir
arada kalmasını sağlamakta; Lumos’un sosyal çalışanlar için eğitimi, hastalık
veya beslenme yetersizliği riski altındaki çocukların daha erken tespit edilebilmesi
anlamı gelmektedir.
Tanık olduğumuz delillerin hiçbiri annelere olan saygımızı azaltmıyor. Bunlar
sadece bize dünyanın bazı kısımlarında, sevecen anne ve babaların çocukları
için en iyi olanı yapmak adına biraz daha fazla yardıma ihtiyaç duyduklarını
hatırlatıyor.
(Bu çeviri Hayat Sende Gönüllüsü Selda Sert tarafından yapılmış olup, makalenin
aslına http://wearelumos.org/blog/1390 bağlantısından ulaşılabilir.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder