17 Ekim 2015 Cumartesi

Gönüllülerden Sesler


Alper Tuncer

Hayatta ne zorluklar varmış, bu kadar bolluk arasında ne yalnızlıklar varmış…!



Benim ilk ziyaretimdi bu.Hem heyecanlandım hem hüzünlendim. İnanırmısınız çocukluğumu yeniden yaşadım. Sevgiyle büyümek,paylaşmak insanın gelişiminde en önemli etken.Bu duyguları bu maneviyatı yaşayan kişiler olarak bu tür organizasyonlara destek olmak zorundayız. Destek olmalıyız ki bu kardeşlerimiz de başkalarına destek olabilmeyi öğrenmeliler.Kimse anne babanın yerini dolduramaz  elbette ama az da olsa onlara sevgi göstermek onlara bu zor günlerinde yardımcı olacaktır diye düşünüyorum.Biliyorum ki bizim emeklerimiz, ziyaretlerimiz denizde bir kaşık su ama olsun.Yeterki bir adım.Ben kendi adıma bu adımı attığım için gururluyum,huzurluyum.Kardeşlerime sonuna kadar destek olmaya varım.Herkes kendi çocukluğunu aklına getirmeli ve bu adımı atmalı.



Şenay Başşahin

10-15 dakikalık alışma sürecinden sonra sanki yıllardır tanıyormuşcasına sokulmaları, tebessümleri, konuşmaları ve birlikte birşeyer yapmaktan duydukları mutluluğun gözlerinden okunması herşeye değer..  Bizim için küçük belki de önemsiz, ancak onlar için önemli ve özenle yaptıkları küçücük hediyeleri kocaman yürekleriyle sunmaları.. Tarifsiz duygular bunlar..



Elbette çok şeye ihtiyaçları var. Fakat gözle görülen, yüzlerinden yansıyan, dillerinden dökülen ilgiye ve sevgiye duydukları ihtiyaç.. Ayrılırken her birisinin ayrı ayrı "tekrar geleceksin dimi ? " soruları ve defalarca sarılıp öpmeleri insanın kendisini sorgulamasına sebep oluyor. Demekki bu kadar ihmal ediyoruz çocuklarımızı.. Yani geleceğimizi, yani umutlarımızı.. İhmal etmemek dileyle.. Ben tekrar gideceğim, sonra tekrar, sonra tekrar tekrar tekrar..



Duygu Karaman

Çocuklarla böyle bir ortamda ilk buluşmamdı.Aykut'un hazırladığı bu güzel organizsayon,belki de hayatımın içinde 2 saatlik bir huzur bulma yolculuğuydu.Onların gülüşlerini ,mutluluklarını,sevgiye nasıl ihtiyaçları olduğunu bu ziyaretle görme fırsatım oldu.Çıktıktan sonra,iyiki gelmişim ve imkan buldukça bu çocukların yanında olmalıyım duygusuna kapıldım.Herkes en azından hayatında 1 kere çocukların yüzündeki o mutluluğu görmeli..



Serkan Yılmaz

Kardeşlerimizin gözlerindeki ışıltıyı cam şişeleri boyayarak renklendirip, onların yaratıcılığını sergilemelerine yardımcı olmaya; merak ettikleri soruları cevaplayıp, muzip ve şakacı oyunlarında rol almaya çalıştık. Çobanyıldızı'nın katıldığım bu aktivitesinde çocukların vizyonuna bir parça katkım olduysa ne mutlu bana. Bu fırsat için teşekkür ederim.



Serçin Aydoğdu

4 grup var; genç kızlar, genç erkekler, minik erkekler ve minikler karışık yaşları 7-12 arası 38 çocuk… Belki o hafta kimse gelmez diye, planları hep varmış ya film izliyorlarmış ya da ikna edip dışarı çıkıyorlarmış top oynamaya… Çok farklı değil bu kısmı benim çocukluğumdan, ne kadar oyun oynadım ki sanki babamla. Annem kazak ördü belki ama kolye yapmadı bana, hiç eksikliğini de duymadım. İnsan sahip olduklarını normal kabul edip diğer insanlarda aynı koşullara sahip sanıyor. Ama değil ne yazıkki... Harcadığımız zaman hayat kadar, neden ihtiyacı olana vermeyelim. Öncülüğün için teşekkürler Aykut.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder