Arabesk kültürümüzde yepyeni bir hediye: Alın Yazım dizisi
"Alın Yazım" diye bir dizi başladı geç modernleşen bu ülkenin arabesk
kültürünü yeniden yeniden üretmek için. Yıllardır mücadele ettiğimiz devlet
korumasındaki çocuk ve gençlerin toplumsal dışlanmalarıyla mücadelemize inat,
ve hatta dalga geçercesine bir dizi.
Daha ilk cümlesinde başlıyor bizimle dalga geçmeye içinde örselenen karakterler
bulunan diziler: "Bu dizideki kişi ve kurumlar hayal ürünüdür. Gerçek kişi
ve kurumlarla ilgisi yoktur." Alın Yazım da buna istisna değil.
Ama Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığın tabelasını da şak diye koymuşlar neredeyse her sahnede, gözümüzün
önüne..
Tam da bu noktada büyük bir sorun var işte. İnsanların aldığı hizmet, bir
programın reyting sebebi olabiliyor..
Kaldı ki devlet korumasında çocuk ve gençlerin yararlandığı hizmet modeli de
olduğu gibi gösterilmiyor, açıkça saptırılıyor.
Bu konuya birkaç farklı noktadan yaklaşalım mı?
Hadi o zaman!
Öncelikle bir sabah yetiştirme yurdundan ayrılıyorsunuz, akşam bir geliyorsunuz
uyumak üzere sizin boş yatağınız bir başkasına tahsis edilmiş, müdüre hanım
size kızdı, kırıldı diye.
Sonrası mı? Genç kız valizini alır, sonra ne mi olur doğru kurtlar sofrasına...
Sanıyorum toplum olarak biz bunlara doyduk ve hatta fazla doymaktan da kustuk
ama bıkıp usanmayanlar var ki önümüze servis ediliyor hala böyle
manzaralar...
Hikayenin bir de yetiştirme yurtları kısmına bakalım mı?
Orada kalan kız çocukları ve genç kadınlar, yaratılan bu iğrenç algıyı
değiştirmek için kendilerini kim bilir kaç kez anlatmak zorunda kalıyorlar
A'dan Z'ye...
İşte siz tam da bu kızlarımızın, kadınlarımızın omuzlarındaki yükü
ağırlaştırıyorsunuz ve de kendinize hiç sormuyorsunuz, 'Acaba biz kız
çocuklarını ve genç kadınları istismara açık hale getiriyor muyuz?' diye.
Biz soralım sizin yerinize ve cevap verelim: "Evet, ziyadesiyle!"
Nedenlerini de sıralayayım belki kör vicdanlarınızda bir yankı bulur diye.
İlk neden mi? Ağzından salyalar akan bir erkeğin bir kadına saldırması bu
ülkede çoğu kez tutulmuş, ilginç gelmiş, tıklanma ve reyting rekorları
kırmıştır.
İkincisi mi? Merhamet varsa hak yoktur. Dizinizde hep 'merhametli insan'
vurgusu yapılıyor kim Asya'ya, yetiştirme yurdunda büyüyen aynı zamanda
yetenekli genç kadınımıza, baş karakterimize yardım edecek olsa... Neden
yetiştirme yurdunda büyüyen insanların merhamete ihtiyacı olsun ki? Onların
yalnızca haklarına ihtiyaçları var!!! .
Sonuncu neden mi? Bir yıl boyunca anlattık. Duvar olmuş, anlamamışsınız.
Dizideki karaktere taktığınız "Yetimhane Gülü" yakıştırmasını görünce
nutku tutulan bizler de "lal" olalım sadece şunu söyleyelim dedik.
"Sosyal Duvarları Yıkalım ve Doğru Sözlük".
Anlar mısınız bilmeyiz ama anlamaya çalışırsanız binlerce çocuk ve gencin
hayatında fark yaratacaksınız!
(Bu yazı, Hayat Sende Gençlik
Akademisi Derneği Başkan Yardımcısı Ayşe TEK tarafından yazılmıştır.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder