21 Ekim 2015 Çarşamba

Gençlik Çalışmaları: Ama Nasıl?


Gençlik çalışmaları denilince herkesin aklına üniversite öğrencileri geliyor. Spesifik sorunları olan roman gençleri, madde bağımlısı gençler, vicdani retçi gençler, cinsel yönelimi farklı gençler, hapishanelerdeki özgürlüğünden yoksun gençler, devlet korumasından hayata atılan gençler gibi gençler akla gelmiyor.  

Dahası gençlik politikalarını belirleyen devletin de aklında içkin olarak gençlik eşittir üniversite öğrencisi diye bir kalıp var. 
  
Ne de olsa geleceğin potansiyel elitlerini tavlarsak, adımız yürür, toplumda meşruiyetimiz daha hızlı yayılır gibi bir algıyla hareket ediliyor herhalde. 

Peki gençlik gerçekten bu gruptan mı ibaret?


 Elbette ki hayır! Birçok genç eğitim sisteminin dışında. Örgün eğitim ortalaması ülkemizde hala 7,6 yıl mesela. 
  

Birçok genç de marjinalize olmuş durumda. Umutsuzluk, karamsarlık gençlerin ata sporu gibi.
   

İşsizlik gençler arasında çok yaygın.  

Neredeyse ülke gençliğinin tamamı Ulusal Ajansın hareketlilik projelerini çıkarın yurtdışına çıkabilecek bütçeye sahip değil.   



Genç girişimciliği de istenen seviyede değil. Girişimcilik ekosisteminde gençlik yok addediliyor. Addedilmese bile sadece “teknogirişimci” gençlik destekleniyor. 

Kısacası gençlik sadece bu gruptan ibaret değil!












Spesifik bir gençlik grubuyla devam edelim mi: Devlet korumasında yetişen gençler!












Evet. Ülkemizde devlet korumasında yetişen gençler var. Ve de 18 yaşında eğitimlerine devam etmiyorsa yurttan ayrılan gençler. 












Toplumumuzun acıma temelli yaklaşmasından mı yoksa soyut düşünememesinden mi kaynaklı ne, çocukken acınan, çokça merak edilen yaşamlara sahip, ayrımcılığı ve sosyal dışlanmayı hayatlarının her anında iliklerine kadar hisseden bir grup.












Dahası gençken de korkulan ve unutulan bir grup.












Halbuki, uluslararası istatistiklere göre kurumlardan ayrılan gençlerin yüzde 15’i fuhuşa sürükleniyor, yüzde 20’si suça sürükleniyor, yüzde 10’u da canına kıyıyor.







Ve bu umutsuz istatistiklere rağmen, umut da yeşermiyor değil hani! 












Hayat Sende Gençlik Akademisi var mesela devlet korumasında yetişen çocuk ve gençler için çalışan, benim de yöneticisi olduğum bir gençlik STK’sı.












Bu sitenin mimarı Ahmet Kurnaz’ın da yönetiminde olduğu, farkındalığını, aktif vatandaşlığını, girişimciliğini geliştirdiği, dünyayı tanıdığı, değişimin parçası olmaya ant içtiği bir yer, bir sosyal girişim fidanlığı.












Evet, gençlik çalışmalarında sorun var. Gençlikle ilgili kamu politikalarında sorun var. Ve gençlik dediğimizde aklımıza o kadar çok sorun alanı geliyor ki, saymakla bitmez.












Ama elbette sorun varsa, umut var. Umutsa herkesten fazla gençlikte var.












Tıpkı gençliğin sesini daha fazla duyurmak isteyen GençBlog gibi girişimlerde olduğu gibi.








GençBlog’un da Proje Panosunun da yolu açık, gücü bol olsun!









Bu yazı, Abdullah OSKAY tarafından www.projepanosu.com için yazılmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder