Londra bu yaz harika bir Olimpiyat oyunlarına ve Engelli
(paralimpik) Olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yaptı ve Ukrayna ise 2012 Avrupa
Futbol Şampiyonasına ev sahipliği yaptı. Birçok insan için spor
aktiviteleri, büyük bir gösteri ortamı ve gezip eğlenilecek birer fırsat olarak
görülse bile, bu olaylar gençlerin ve çocukların sömürülmesini kapsayan
fırsatları da beraberinde getirmektedir.
Çocuk ve genç insan kaçakçılığının olimpiyat oyunları gibi
büyük spor aktiviteleriyle arttığının çok önemli bir kanıtı var. Örneğin; Yunan
Kamu Güvenliği Bakanlığı'nın belirlemelerine göre, 2004 yılında düzenlenen
Atina Olimpiyatlarında insan kaçakçılığı yüzde 94 arttı. Aynı şekilde,
Londra'nın olimpik kentlerinde, daha 2009 yılındayken bu kaçakçılık
olayında artış gözlendi. Polisler ise çocuk kaçırılmalarını önemsiz
suçlar olarak bildiriyor. Bunun yanısıra genç kadın ve çocukların kaçılmalarını
ise cinsel istismar olarak ele alıyor.
Bu başlığın gerisine baktığımız zaman, çocuk kaçakçılığı ve
çocuklarla ilgili kurumlar arasında korkutucu bir bağlantı görebiliriz.
Birleşmiş Milletlerin Moldova'daki araştırmasına göre, kurumlarda büyüyen kız
çocuklarının cinsel sömürü amacıyla insan kaçakçılığına kurban olması on
kat daha olası bir durumdur.
Lumos olarak biz biliyoruz ki, yurtlarda büyümek çocukları
hayata hazırlamamakta ve çocukları genellikle ekonomik dezavantajlara terk
etmekte. Ayrıca, çocukları yabancılara çok çabuk güven duymaya itmekte ve
çocukları büyük ölçekte çeşitli sömürülere maruz bırakmakta. Tabi bunlardan en
önemlisi de insan kaçakçılığı…
Bu insan kaçakçılığına karşı ekstra savunmasızlığın bir
başka örneği ise çocukların yaşam şanslarına zarar veren kurumlarda ne şekilde
büyüdükleri. Avrupa çapında, Lumos'un sistematik olarak yurtların
kapatılmasına yönelik çalışmalar yapması bu sebeplerden sadece bir tanesidir.
Daha öte bir bağ ise spor, çocuk kaçakçılığı ve kurumlar
arasında. Bazı büyük spor aktivitelerine evsahipliği yapan ülkeler sosyal
problemlerini saklama ihtiyacı hissederler ve dünyaya karşı “iyi toplum” örneği
sergilerler. Bazı durumlarda, yetkililer ev sahibi şehrin sokaklarında
yaşayan çocukları toplar ve onları ya kurumlara yerleştirirler ya da
medyadan uzakta olabilecek şehirlere yollar. Bunun en güncel
örneklerinden birisi, 2010 yılında Durban'da gerçekeleşen FIFA Dünya Kupası.
Yurtdışındaki birçok kaçırılmış çocuk için, yetkililer
tarafından kurtarılmış olmak tüm bu acıların sonu değildir. Bazı çocuklar, hala
bu çocuk ticaretinin kurbanı olanlar, otomatik olarak yerleştirildikleri
kurumlardan kendi ülkelerine döndükleri zaman ikinci kez bu durumun kurbanı
oluyorlar. Bu durum onlar için tekrar ve tekrar bir travma yaratmakla beraber
onların bu konudaki savunmasızlıklarını da arttırmaktadır. Kendi ülkelerindeki
yetkililer, çocuklar için açılmış olan bu yurtları değerlendirecek çeşitli
alternatifler üretmelidirler. Örneğin; ailelerin yeniden birleşmesi veya büyük
aile yapıları, koruyucu aile bakımı veya toplum temelli bakım gibi yöntemlerle
bunu gerçekleştirebilirler.
Bu savunmasız çocuklar için toplumun sorumluluğu sadece bir
sınırı geçtiğinde bitmemeli. Biz çocuklarımıza sonra ne olacağını takip
etmeliyiz , onların yaşamını desteklemeliyiz ve onları korumak için beraber
çalışmalıyız. Bilmeliyiz ki, çocuk ticaretinin kurbanı olan çocukların
korunması için yerleştirildikleri büyük kurumlarda çocukların ihtiyaçları
karşılanamıyor. Kolektif olarak mücadele etmedikçe de bu asla gerçekleşmeyecek.
Lumos, bu sorunun temellerinin farkındalığını arttırmak için
İngiltere'deki yetkililerle beraber çalışıyor ve bunun için sosyal hizmet
çalışanları, polisler ve yerel yöneticiler çocuk ticaretine maruz kalmış
çocukların kurum bakımındaki ilişkilerini değerlendiriyorlar ve çocukların
ülkelerine geri dönecekleri zaman çocukların yüksek yararını koruyacak kapsamda
tepki vermeye çabalıyorlar. Biz de Sivil Toplum Kuruluşlarıyla, çocukların
koruması konusunda yetkili olan kişilerle, ve Avrupa'daki hükümetlerle
bir bağ kurmaya çalışıyoruz. Amacımız bu problemin skalası hakkında bilgi
toplayabilmek ve onların istihbarat ve iyi tecrübelerini paylaşabilmek.
Sonuç olarak, eğer sen bir çocuğun ticarete maruz
kaldığından şüpheleniyorsan, Yasadışı Göç ve İnsan Ticaretiyle Mücadele Hattı:
Tel: (312) 292 10 00 T.C. Dışişleri Bakanlığına başvurmalısın.
Eğer bir çocuğun tehlikede olduğunu düşünyorsanız, lütfen
155 polis imdat ile iletişime geçiniz, veya Alo 183 Hattını kullanınız. (Not:
yazının aslında İngiltere için verilen bilgiler, Türkiye’ye uyarlanmıştır.)
Yararlı linkler:
- CFAB:
Children and Families Across Bordershttp://www.cfab.org.uk/
- CEOP
(Child Exploitation and Online Protection Centre)http://ceop.police.uk/
- ECPAT
(End Child Prostitution, Child Pornography and the Trafficking of Children
for Sexual Purposes)http://www.ecpat.org.uk
- Stop
the Traffik: http://www.stopthetraffik.org/
- Anti-Trafficking
Alliance:http://www.atalliance.org.uk/index.php
- UN
Gift: (United Nations Global Initiative to Fight Trafficking): http://www.ungift.org
- UN
Giftbox Campaign in London around the Olympics:http://www.ungiftbox.org/
- Child
Abuse and Neglect in Eastern Europe:http://www.canee.net/
- Nobody’s
Children Foundation (Poland):http://fdn.pl/en
Bu makale, Hayat Sende Gönüllüsü Melek Bahat tarafından şuradan
çevrilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder